✔️ Markanızı Yerelden Globale Taşıyın
Dünyadaki dijitaleşmenin hızı her geçen gün artıyor ve bu hız da aslında yerelde başarılı olan markalar için farklı fırsatlar sunuyor. Markasını ya da şirketini daha global bir pozisyona taşımak ve farklı ülkelerde yeni müşteriler kazanmak önemli bir hedef haline geliyor.
Yurtdışına açılmadan önce belirlemeniz gereken ilk şey: Hedef. Neden markanızı yurtdışına açmak istiyorsunuz? Tabii ki herkesin aklına ilk gelen cevap daha çok kazanmak ve farklı pazarlardan yeni müşteriler kazanmak olacaktır fakat bu hedefinizi biraz daha spesifik bir hale getirirseniz yurtdışına açılma stratejinizi de daha iyi belirleyebilirsiniz. Doğru zamanlama da yurtdışındaki satışlarınızı arttırmak için oldukça önemli.
Yurtdışında Nasıl Yeni Pazarlara Açılabilirsiniz?
Farklı bir pazara girebilmek için bir pazarlama bütçesi ayırmanız gerekecek ve belki de asıl pazarınızdaki bütçenizi biraz kısmanız gerekecek. Bunun verebileceği olası zararları da hesaplamak Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmamak için çok önemli.Şimdi biraz daha detaylara inelim ve nelere dikkat etmeniz gerektiğine bakalım.
Sattığınız Ürünü ve Pazarı İyi Analiz Edin
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi doğru bir strateji oturtmak maliyetlerinizi minimumda tutup karlılığınızı arttırmak için çok önemli. Örneğin belki de sattığınız ürün için Almanya, Amerika’dan daha iyi bir pazar olabilir ya da öncesinde komşu ülkelere açılmak lojistik maaliyetleriniz açısından işinizi kolaylaştırabilir. Burada sattığınız ürüne bağlı lojistik maaliyetlerin hesaplanması, satış yapılacak yeni pazardaki potansiyel ortaklarla ön görüşmeler yapılması gibi faktörler devreye giriyor.
Belki de şirketinizi yurtdışına açıldığınızda globale daha kolay ulaşmak için farklı bir isimle yürütmeniz gerekecek. Bunların hepsi ne kadar önceden planlanırsa işiniz o kadar kolaylaşır.
Aynı zamanda yurtdışındaki Türklerin yorumları, yaşadıkları ülkelere dair yazdıkları da sizin adınıza o ülkeleri tanımak ve farklı kültürlere markanızı adapte etmek adına işinize yarayabilir. Bu noktada Yurtdışındayız gibi sitelerden faydalanabilirsiniz.
Güçlü Bir Hikayeye İhtiyacınız Var
Markaların son kullanıcıya ulaşırken verdikleri mesajlar, şirketlerin hikayesi bu sosyal medya çağında gitgide daha önemli bir hale geliyor. Eğer satışınız B2B pazarında değilse ve son kullanıcıya ulaşmak istiyorsanız bir pazarlama bütçesine ve marka bilinirliğinizi arttıracak güçlü bir hikayeye ihtiyacınız var.
Online Pazar Yerlerini Araştırın
Yurtdışında satış ve ürün satmak denilince akla ilk gelen platform Amazon olsa da lokal siteleri de keşfetmeniz gerekiyor. Örneğin yurtdışından bir marka Türkiye pazarına girmek istediğinde Trendyol, n11, Hepsiburada gibi lokal online satış pazar yerlerini keşfetmek zorunda. Siz de satış yapacağınız ülke için bunları öğrenmek zorundasınız.
Kendinizi Müşterinin Yerine Koyun
Artık hiç tanınmadığınız yepyeni bir ülkedesiniz. Tercih edilmek için sebepleriniz olmalı. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi sosyal medya çağında bunun farklı yolları bulunuyor. Örneğin küçük çaplı da olsa lokal influencerlara ulaşmayı deneyebilirsiniz. Bu noktada pazarı iyi tanıyan ortaklar bulmak da işinizi kolaylaştıracaktır.
Ülkemizde nasıl satış yaptığınızdan bağımsız bir şekilde yurtdışındaki konumunuzu iyi belirlemelisiniz. Müşteriler sizi neden tercih edecek, daha ucuz olduğunuz için mi, daha kaliteli olduğunuz için mi, yoksa kendilerini size daha yakın hissettikleri için mi? Örneğin yurtdışındaki Türklerin daha çok ilgisini çekecek bir ürünle Almanya pazarındaki gurbetçileri hedefleyerek de işe girişebilirsiniz.
Kârınızı Maksimize Edin
Yurtdışında satış yapmaya başladınız ve işleriniz ilerliyor. Bu noktada yapacağınız uluslararası para transferleri de artacak. Belki de yurtdışında da bir şirket kurmanız gerekecek. İşte tüm bu detaylar kazancınızı ve kârınızı ciddi oranda etkileyebilir.
Yurtdışında banka hesabı açmak konusunda bu yazı size ilk adımlarınızı atarken yardımcı olabilir ve yurtdışına gitmeden bile Türkiye’den bu konuda neler yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Büyümeye Devam Edin
Planınızı oluştururken ne kadar uzun vadeli hesaplar yaparsanız ilerlemeniz de o kadar hızlı olacaktır. Örneğin kendinize hedef pazar olarak öncelikle Almanya’yı belirlediyseniz ardından gelecek ülkeyi de baştan belirleyin. Bu noktada yine Almanca konuşulan Avusturya, İsviçre, Belçika gibi pazarları önceliklendirebilirsiniz.
Büyüme planlarınızı ve olası olumsuz senaryoları da bir zaman çizelgesine bağlı olarak hazırlarsanız karşılaşabileceğiniz her duruma karşı hazırlıklı olursunuz.
Uluslararası Marka Olma Avantajınızı Yerelde de Kullanın
Türkiye pazarında ne kadar başarılı olursanız olun, uluslararası olmuş ve yurtdışında farklı müşterilere de satış yapan markalar kullanıcılara her zaman daha güvenilir ve çekici gelebilir. Bu sebeple yurtdışında yaptığınız satışlara mutlaka yerelde de vurgu yapın. Bu sayede yurtdışındaki yatırımlarınızın karşılığını ülkemizde de alabilir ve tam anlamıyla bir kazan-kazan durumu oluşturabilirsiniz.
Sonuç
Şirketinizin satışlarını yurtdışına da açmak böylece potansiyel müşteri sayınızı hızlıca arttırmak birçok markanın hayali. Tabii ki kolay bir süreç olmasa da detaylı planlamalar, gerçekçi hedefler, ve doğru pazar seçimiyle farklı ülkelerde satış yapmaya başlamak günümüz dünyasında hiç de imkansız değil.
Biz de bu yazımızda temel anlamda ilk dikkat etmeniz gerekenleri açıklayarak bu anlamda perspektifinizi genişletmek ve nelere dikkat etmeniz gerektiğini açıklamak istedik.