İş Başvuruma Neden Geri Dönüş Yapmazlar?

Bu yazı, Ağlamayan Bebeğe Kariyer Vermezler başlıklı yazımın altına gelen bir yoruma cevaben yazılmıştır. Gelen yorumda özetle şu soruluyor:

“Başvurduğum ilanda istenen kriterlerin tamamını fazlasıyla karşılıyorum. CV’me güveniyorum, fakat başvuruma geri dönüş yapılmadı. Oysa ki ben, kesin ararlar gözüyle bakıyordum. Acaba ben arasam doğru olur mu? Acaba neden geri dönüş yapılmadı?”

Tüm Kriterleri Tutan Bir Adaya Neden Geri Dönüş Olmaz.

Bunun birçok nedeni olabilir. İnsan kaynakları departmanında okadar çok kriter belirleniyor ki bazen çok güçlü bir cv, firma tarafından hiç istenmeyen bir özgeçmiş niteliğinde olabiliyor. Bu durum başvuru yapılan pozisyona ve firmaya göre sürekli değişiklik gösterebilir. Yine de bilinen 7 (yedi) sebepten bahsedeyim. Sonra da sizin aramanızın ne derece doğru olduğunu konuşalım.

1- Özgeçmişiniz, (yani siz) Aranan Pozisyona Göre Daha Fazlası Olabilirsiniz.

Bu durum firma açısından riskli bir seçim olarak değerlendirilir. Daha öncesinde yaptığınız işler, şuan başvurduğunuz pozisyona göre çok daha cazip veya çok daha prestijli ise eğer: kısa süre sonra eski işinizi ve eski şartlarınızı arayacak olmanız yüksek olasılıktır. Bu da yeni işinizden çabuk sıkılmanız veya gemileri daha kolay yakabileceğiniz anlamına gelir. Eğer firma sizi tatmin edebileceği konusunda şüpheye düşüyorsa riske girmek istemez. Sürekli personel değişikliği firmalara maddi anlamda zarar veriyor. Çünkü, oryantasyon süresince düşük fayda ile çalışmanız ve size harcanan eğitim bedeli gibi giderler hafife alınacak rakamlar değildir. Tam verimli hale geldiğinizde işi bırakmanız firmanın yeni bir personeli yetiştirmek zorunda kalacağını gösterir. İşte bu yüzden özgeçmişinizin aranan pozisyondan daha fazlasını vaat ediyor olması risk olarak değerlendirilebilir.

2- Maaş Beklentinizi Pozisyona Uygunsuz Olacak Şekilde Belirtmiş Olabilirsiniz

Bazı firmalara internet üzerinden başvuru yaparken size bir kaç ek soru sorarlar. Bunlardan en çok karşılaştığımız soru ise maaş beklentinizdir.

Maaş beklentinizi fiyat aralığı belirterek doldurmanız daha sağlıklı olacaktır. Eğer doldurmaya izin vermeyen, tik atma şeklinde işaretlenebilen bir form ile karşılaşırsanız gerçekçi olmaya çalışın ve piyasanın çok üstünde ya da çok altında bir rakam işaretlemeyin.

Piyasanın çok üstünde bir rakamı işaretlemiş olmanız, firmanın beklentinizi karşılayamayacağını ve sizin için zaman kaybetmemesi gerektiğini ortaya koyar.

Piyasanın çok altında bir rakamı işaretlerseniz, pozisyona olan güvensizliğinizi, neye başvurduğunuzu bilmediğinizi ve hatta iş hayatında tecrübesiz olduğunuzu (piyasadan bihaber olduğunuzu) ortaya koyar.

Her iki ihtimalde istenmeyen durumdur. Bu durumda sizi aramazlar.

3- Özgeçmişinizde Teknik Hatalar Olabilir

Bu hatalardan en sık gözlemlenenler:

• Vesikalık resim yerine, facebook profil resmi gibi iş dünyasına yakışmayan bir görsel kullanılması
• Özel isimlerin baş harflerinin küçük yazılması,
• irtibat bilgilerinde, ayse_ahmeti_seviyor@hotmail.com gibi absürt irtibat bilgilerinin olması
• İşin tanımı kısmının roman gibi uzun uzuna yazılması (İK personelleri yoğun iş başvurularında her özgeçmişe 1 dk’dan daha kısa bir süre ayırıyor)
• İş deneyimlerinde tarih çakışması, (önceki işten ayrılış tarihinizin bir sonraki işe başlama tarihinden sonra olması)
• iş deneyimlerinin en son deneyimden –>> ilk iş deneyimine doğru sırasıyla alt alta yazılmamış olması (Karman çorman)
• Referans kısmının boş olması

Yukarıdaki olumsuzluklardan HERHANGİ BİRİ, tek başına mükemmel bir özgeçmişi mahvetmeye yeterlidir.

4- Medeni Durum Detayı (Perde Arkası)

Evli veya bekar olma durumunuz aranan pozisyona göre tercih sırasında sizi geri plana atabilir. Örneğin daha bu sabah yöneticimiz şöyle bir söz kullandı:

“Erkeğin geçim kaygısı evlenince başlar; kadının geçim kaygısı evlenince son bulur”

Bu sözün ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Peki iş dünyasında bu durum neyi ifade eder?

Geçim kaygısı olmayan birey prim almak için yoğun çaba içine girmeyebilir. Prim sisteminin olmadığı var sayılırsa: geçim kaygısı olmayan birey daha sabırsız olabilir. Gemileri yakma konusunda çok fazla tereddüt etmez diyebiliriz.

Bekar erkeğin sorumluluğu, evli erkeğe göre daha az olabileceğinden zorluklara karşı direnmek, sabretmek yerine resti çekip gidebilir. Aynı şekilde bekar bir kadın, kendi ayakları üzerinde durmayı seçmiş ise; evli bir kadına göre daha sabırlı ve sadakatli olabilir. Çünkü her halukarda onu bakmak zorunda olan bir eşi yoktur.

Ne belli? belkide başvurduğunuz firmada bu kriter ön planda tutuluyordur. Veya personel ihtiyacı olan şubenin yöneticisi, İK personeline önceliğini bu şekilde belirtmiş olabilir.

5- Özgeçmişinizi Objektif Değerlendirmiyor Olabilirsiniz

Bazı arkadaşlar, başvurduğu pozisyonun veya sektörün hangi alanda hizmet verdiğine dikkat etmeksizin hayatında sahip olduğu tüm iş deneyimlerini cv dosyasına ekliyor olabilir. Bu da bir sürü alakasız konunun tek kitap ile satışa sunulması kadar anlamsız bir tablo sergiler. Unutmayın: Özgeçmişiniz sizin kapak sayfanızdır.

Buna benzer diğer olumsuz etken ise parça parça iş deneyimlerinin fazla olmasıdır. Yaptığınız her işi özgeçmişinize eklemek zorunda değilsiniz. Veya her iş deneyimini özgeçmişe ekleyerek full+full personel modeli çizemezsiniz. Başvurduğunuz pozisyonla alakalı olsun yada olmasın, sık sık iş değiştirmiş olmanız sizin adınıza olumsuz bir puandır. “2 ay limon sattım, 1 ay çorap sattım, 15 ay muhasebede çalıştım, 5 ay inşaatta demir ustası olarak görev aldım.” Diyorsanız eğer, aynı zamanda şunu da demiş oluyorsunuz:

“Yeni işler ve yeni sektörler denemeyi seviyorum. Girdiğim işte çabuk sıkılma olasılığım var. Bu yaşıma geldim, halen daha hangi alanda kariyer yapacağıma karar veremedim. Hatta kariyer hedefim yok desem yeridir. Geçmişime de bakarsanız sık sık iş değiştirdiğimi göreceksiniz. Ben bugün varım ama yarına söz veremem”

Bu durumun hoş karşılanmayacağını biliyorsunuz. Dolayısıyla kısa süreli yaptığınız işleri özgeçmişinizden silebilirsiniz. Fakat geçmişinizde çok fazla iş değişikliği yoksa 1 aylık deneyimi bile yazmanız faydalı olacaktır. Bu ince çizgiye dikkat etmelisiniz.

6- Sabırsız Olabilirsiniz

Başvuruyu yaptığınız tarihten 2 gün sonra beni neden aramadılar diye düşünüyorsanız sabırsızsınız demektir. Değil 2 gün, en az 2 hafta zaman vermeniz gerekmektedir. Bazı iş başvurularına aylar sonra dönüldüğü bile oluyor. Fakat aylarca bir firmaya umut bağlayıp belirsizlik içinde bekleme lüksümüz olmadığı için, başka firmalara da başvuru yapmaya devam edin. Şayet 2. planda başlamayı düşündüğünüz yer sizi mülakata çağırıp, evraklarınızı toparlamanızı ve işe başlamanızı isteyene kadar zaten 2 haftaya yakın bir süre geçecektir. Bu süre zarfında ilk önceliğiniz olan firmadan geri dönüş alırsanız: sizi işe kabul eden diğer firmayı arar ve daha cazip bir teklif aldığınız için işe başlamaktan vazgeçtiğinizi gönül rahatlığı ile söyleyebilirsiniz. Bunda çekinecek veya etik olmayan bir durum yoktur. Hiçbir İK size iş önlüğünü giydirene kadar kesin gözüyle bakmaz. Onun zaten B planında 2. bir aday vardır. Hemen onu arar ve işe kabul edildiğini müjdeler. Tıpkı sizin B planınız olduğu gibi.

7- Güvendiğiniz Referanslarınız Hakkınızda Olumsuz Yorum Yapmış Olabilir

Olmaz olmaz demeyin. Referans olarak özgeçmişinize yazdığınız eski iş arkadaşınız (yönetici, takım lideri, departman sorumlusu vs) çalıştığınız süre zarfında size içten içe kin besliyor olabilir. Çıkarları doğrultusunda yüzünüze gülen, moralinizi yüksek tutmaya çalışan her yöneticinin sizi gerçekten seviyor olduğunu da düşünmeyin. Veya işten çıktıktan sonra sizin boşluğunuzu dolduramayan yöneticiniz arkanızdan ah ediyor olabilir. Onu yarı yolda bıraktığınızı düşünüp sizden intikam almak istiyor da olabilir. İK personeli, sizin güvendiğiniz kişi tarafından olumsuz eleştiriliyor olmanızı hiç ama hiç normal karşılamayacak ve size direk çarpı atacaktır. İş başvurularında aranan referasların ağzından çıkan her kelime çok önemlidir.

Dolayısıyla referans kısmında en ufak şüphe duyduğunuz; samimiyetinden en ufak şüphe ettiğiniz insana yer vermemenizi tavsiye ederim. İnsanoğlunu yeniden anlatmaya gerek yok. Ne demek istediğimi az çok anladınız.

Bu Olumsuzluklardan Hiçbiri Yok. Ona Rağmen Aramadılar.

Ben Firmayı Arasam Doğru Olur mu?

Bence doğru olmaz. Şuan için sizi aramamış olmaları, ilerleyen süreçte aramayacakları anlamına gelmez. Zaten firmayı arayıp ne sorabilirsiniz ki? Düşünün:

-Beni neden aramadınız?
-Aradığınız kriterlerin hepsine sahibim. Arayıp ulaşamamış olabilir misiniz?
-Ben sizle çalışmayı çok istiyorum. Siz neden istemediniz acaba?

Bu ve benzeri soruları sormayacağınızı biliyorum. Peki sizi aramayan firmayı siz neden arama gereği duyuyorsunuz?

İlk başvuruda bunu yapmak çok anlamsız olur. Yukarıda belirttiğim gibi: özgeçmişinizde hiç beklemediğiniz bir yerden gol yemiş olabilirsiniz. Belki de firmanın o an çok absürt beklentileri vardır. Bilemezsiniz.

Peki Mülakata Çağrıldıktan Sonra, Olumlu Ya da Olumsuz Geri Dönüş Olmazsa, Benim Arayıp Sormam Doğru Olur mu?

Bu sorunun cevabı, görüşmenizin nasıl geçtiğine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Lakin her ne olursa olsun aranması gereken kişi durumundayken sizin arayıp sormanız doğru olmayacaktır. (Bence)

Neden diye sorarsanız: Görüşmenizin sonunda, dosyanız olumsuz olarak kapatılsa bile firmanın sizi arayıp görüşmenin olumsuz sonuçlandığını belirtmesi gerekir. Genellikle aramaz; mail atarlar. Hiç sorun değil. Önemli olan herhangi bir iletişim aracı ile size görüşmenin olumsuz sonuçlandığını belirtiyor olmasıdır. Eğer bu onurlu davranışı sergilemiyorsa, size en başta insan olarak değer vermediğini başka nasıl kanıtlayabilirler? Size değer vermeyen firmanın ayağına düşmeye gerek var mı?

Acaba Arayıp Ulaşamamış Olabilir mi?

Bakın bu soru mantıklı. Okadar işin gücün arasında size olumsuz haberi vermek için 2. kez aramamış olabilirler. Şayet sonuç olumlu ise size ulaşamadıklarında anında 2. adayı aramazlar. Size ulaşabilmek için farklı saatlerde birkaç kez daha ararlar. Merak etmeyin.

Acaba Neden Aramadılar Sorusundan Kurtulmanın Yolu

Yukarıda belirttiğim gibi: ön başvuruda aramamış olmaları gayet normal olabilir. Özgeçmişiniz size göre çok başarılı olsa da firmanın beklentilerine cevap vermiyor olabilir.

Mülakata çağrılıp ardından hiçbir geri dönüş yapılmazsa eğer iki seçenek vardır. Ya insana değer vermiyorlar yada size ulaşamadılar. Bu çelişkiden kurtulmak istiyorsanız:

Mülakatın sonunda insan kaynakları personeli size şunu diyecektir: “Tanıştığıma çok memnun oldum…. vs…. Görüşmemizin olumlu sonuçlanması durumunda sizi arayacağız”

Hemen soru ve rica ile cevap verin (DİPNOT Düşercesine)

“Olumsuz olursa yine de dönüş yapar mısınız? ve ne şekilde yaparsınız?” sorusuyla geri bildirim ricasında bulunun. Size vereceği cevap “Evet, olumlu yada olumsuz size bildirim yapacağım. Olumsuz olması durumunda muhtemelen mail atmış olurum” şeklinde olacaktır.

Mülakat Teknikleri, İş Görüşmeleri Hakkında Diğer Yazı ve Tavsiyelerimi Okumak İsterseniz TIKLAYINIZ

Bünyamin Kapıcıoğlu | HizliAdam.com (Rekabet Hız İster)