Her Ergenin Ortak Hayalidir Kafe Açmak
“Kafe açmak” yada daha çekici yazacak olursak “cafe açmak” söylemini nerede duysam yüzümde bir tebessüm belirir. Bir genci tanımanın en iyi ipuçlarından biridir kafe hayali. Özellikle ne yapacağını bilmeyen, akademik hayatından tatmin olmayan ve eğitim almaktan huzursuzluk duyan bireylerin sıkça kullandığı B planı: Kafe açmak…
Bunu söylerken, ergen yaşlarımda ben de bir kafe sahibi olmayı hayal etmiştim; itiraf ediyorum:) Bu yanlış bir hayal değildir. Bugün hayalini gerçekleştiren bir çok genç dünya çapında markalara sahip olmuş veya mevcut aile ekonomisini katlayarak iyi yerlere gelmiştir. Belki halen daha kafe açma hayali kuran kişiler aynı çıtaya ulaşabilirler. Neden olmasın? Buraya kadar hiçbir problem yok. Benim asıl dikkatimi çeken nokta:
Girişimciliği “Kafe Açmak” Olarak Yorumlama Kısmı
Girişimciliğin tam olarak ne anlama geldiğini bilmeyen fakat girişimci iş adamlarına imrenen bir çok genç bodoslama ticarete atılarak girişimci ruhunu tatmin edebileceğini ve çok iyi yerlere gelebileceğini düşünür. Oysa ki her sektörde olduğu gibi hazır yemek-gıda sektöründe de bilinmesi gereken birçok püf nokta ve meslek sırları gizlidir. Okullarda kafe açmaya yönelik eğitimler verilmez, genel işletme eğitimleri verilir. Eee ozaman? çevresinde kafe sahibi insanların dolu olmadığı yada ailesinde kafe işletmeciliği tecrübesi olmayan, genç girişimci arkadaşlarımız neden hemen tercihlerini kafeden yana kullanırlar?
Mekan Sahibi Olma Arzusu
Kafe açmayı planlayan birçok genç aslında mekan sahibi olmayı, kendi işini yapmayı arzuladıkları için bu hayallerini dile getirirler. Çevrede en rahat gözlemleyebildikleri işletmelerden biri de kafelerdir. Oysa ki bir marangoz atölyesinin de çok büyük gelir kaynağı olabileceğini hiç ama hiç düşünmezler. Marangozluk tamamen temsili bir örnektir. Anlatmak istediğim: neden yüzlerce seçenek arasından hep kafe hayali?
Birinci sebep rahat gözlemleniyor olmaları dedik. Aslında gençler, kafelerde işin vitrin kısmını görüyor. “Ne var yani, siparişi alacaksın, ürünü vereceksin, parayı alacaksın. Hepsi bu. Biraz da güler yüz, sabit müşteri oluşturma taktikleri… oldu bitti” diye düşünüyorlar. Her işin mutfak kısmı (arka plan zorluğu) olduğu gibi hazır gıda sektörünün de çok çileli bir mutfak kısmı olduğunu genellikle atlıyorlar. Tabi bu mutfağı oluşturmanın çok zor olduğu kısmını hiç hesaplamıyorlar bile.
Kendi İşini Yapma İsteği, Emir Almaktan Çekinme Durumu
Henüz iş dünyasıyla tanışmamış genç kardeşlerim Yeşilçam filmlerinden okadar olumsuz etkilenmiş olmalı ki; iş dünyasında her işin emirlerle yapıldığı endişesine kapılabiliyorlar. Oysa ki profesyonel şirketlerde emir yerine ricalar havalarda uçuşur. Kendi işinin patronu olmak güzel bir hayaldir ama bu hayalin arkasında ticaret yapma arzusu yatmalıdır. Emir alma korkusu değil.
Fizibilite Çalışmaları
Derdim, kimseyi hayalinden saptırmak değil. Sadece hayatın gerçeklerinden kaçmak için sıkça akla gelen B planını tartışmak istiyorum. Makalenin başında belirttiğim gibi: “bir baltaya sap olamayacağım, hep emir alacağım” gibi endişeler taşıyan insanlar hemen “kafe açarım ohh miss” demesin istiyorum 🙂
Sahip olmak istediğiniz (hayalinizdeki) kafenin ne kadar sermaye gerektirdiği hakkında fikriniz var mı? Eğer büfeyi andıran küçük bir çiğköfte dükkanından daha farklı bir şey hayal ediyorsanız altı haneli paralara ihtiyacınız olabilir. Ayrıca rakip analizi yaptınız mı? Bu işi en iyi şekilde icra edenler nasıl bir konsepte sahip? reklam giderleri hakkında fikriniz var mı? İstihdam kapasiteleri hakkında bilginiz var mı? Sigorta sermayeleri hakkında? Nasıl ayakta duruyorlar? Yakın lokasyonda bu güçlü markalardan biri var mı? İşlerinizi baltalayacak işletmeler var mı? Daha düşünülmesi gereken onlarca soru var.
Kafe veya başka bir işletme; her ne olursa olsun iyi bir fizibilite çalışması gerektirir. Günümüzde şartlar eskiye nazaran çok daha zorlaşmış ve artık kafe açmak girişimcilikten çoktan çıkmıştır. Kaçmayın gençler! Bedel ödemekten kaçıp kolaycılığı tercih etmeyin. Çünkü hayalini kurduğunuz ve kolay sandığınız birçok iş şuan kaçtığınız işlerden çok daha zor olabilir.
-Ve unutmayın: neredeyse herkes aynı girişimin peşinde…
Herkesin hayaline kavuşması dileğiyle…
Bünyamin Kapıcıoğlu | Hızlı Adam | İş Dünyasında Rekabet Hız İster
Ben hiç ergen olmadım o zaman 🙂 Hiç bir zama kafe açmayı hayal etmedim. Farklı işletmeleri düşündüğüm doğrudur ama kafe asla 🙂
Kerim, senin ergenlik dönemin problemli geçmiş olabilir mi:) O zaman başlığı şöyle güncelleyelim: Her 10 ergenden 9’unun ortak hayalidir kafe açmak. [Mizah anlayışına sığınırım arkadaşım]
Ben ergenliğim geçtimi ondan bile emin değilim. Sen çok iyimsersin 😀
Güldürdün yine kardeşim eksik olma 🙂
aslında ergenlerin sosyalleşme arzusundan doğuyor bu istek çünkü kafe gibi mekanlar sosyal alanlr ve ergenler için açık av alanı:)
Çok doğru bir noktaya değinmişsiniz. Bence günümüzdeki gençler karşılarındaki kişilerden emir almak istemediklerinden çoğu kişinin hayalidir kafe açmak. Masum bir hayal =)
Ve hep kaçış planı kafe açmak 🙂 Döşemeci değil, nalbur değil, kasap değil… Kafe olmalı. Bu da tabi emir almamanın yanında gösterişli bir işe sahip olma hevesi. Aslına bakarsanız patron patrondur. Ne iş yaptığı değil ne kadar gelir ürettiğidir aslı prestij kaynağı. Dediğiniz gibi masum hayaller bunlar. (Kimi başarılı oluyor, kimi başarızı; çoğu da kalkışamıyor bile)
Aslında sermaye olarak küçük görülüyor sebeplerden birisi de bu. Ancak öyle olmuyor tabi demir baş giderleri,tadilat giderleri,satacağınız mallar yani sermaye gideri,kira gideri,ruhsat gideri(belediye),vergi+muhasebe gideri vs. vs. bir anda 20-30 bin tl çıkması muhtemel
Siz yine iyimser yaklaştınız. Bence daha maliyetli bir iş kafe açmak. Tabi nasıl bir konsepte sahip olacağı da önemli bir detay.
12 sene bir fiil internet cafe işlettim. fakat gerçekten zor bir iş dışardan bakıldığında oturuyo oyun oynuyo veya sohbet ediyo gibi algılansada minimum 14 saat çalışmak zorundasınız.