Komple Tema Değiştirmenin Zararı

Köklü web sitelerinde komple tema değişikliğine pek rastlamayız fakat blog yazarlarının sürekli temalarını değiştirdiğine şahit oluyoruz.

Yenilikçi olmanın önemi tartışılmaz. Ne kadar yenilikçi olmak gerektiği kısmında ise biraz düşünmek gerekiyor.

Blog için Arayüz – Şablon veya Tema,

Değişiklik Neden Zararlı?

Kurumsal kimlik çalışmalarını bilirsiniz. Bir firmanın antetli kağıdından kartvizitine kadar; kullandığı zarflardan broşürlerine kadar aynı renk ve aynı arayüzler kullanılır. Bunun sebebi, adından anlaşılabileceği gibi kuruma kimlik kazandırmaktır. Yani firmanın adı zikredildiğinde alıcının kafasında görsel bir karşılık oluşturabilmektir.

Düşünün: elinize bir adet yoklama kağıdı verilse ve 20 adet isim okusanız, ertesi gün isimleri hatırlama olasılığınız ne kadardır? Peki 20 kişiyi karşınıza alıp görseniz, ertesi gün aynı 20 kişiyi işaret edebilme olasılığınız ne kadardır? Şüphesiz gözünüzle gördükleriniz hafızanızda daha kalıcı etki yapacaktır.

Blog ismi, logosu veya url adresi tekrar hatırlanmanız için yeterli görseller değildir. Çok etkilidir; fakat yeterli değildir. Web sayfanızı ziyaret eden kişi komple görünümü hafızasına alacaktır. Hemen bunu deneyebilirsiniz. Sahibinden.com dediğim zaman aklınıza ne geliyor? Ben söyleyeyim:

Sarı zeminde siyah puntolarla yazılmış “sahibinden.com” logosu ve sol barda alt alta dizili uzun bir kategori listesi var. İçerik alanında ise alt alta gelen yatay bantlar ve her bandın üzerinde önizleme görseli. Bazen de foto yüklenmediğini belirten “fotoğraf makinası ikonu”

Doğru mu?

Peki sahibinden’in 5 yıl önceki temasını hatırlayan var mı? Şablon olarak dizilim aynı fakat logosundan tutun; satır bantlarına kadar herşeyi farklıydı. Şuan değişikliği pek hissedemiyoruz. Bunun sebebi ufak ufak değişikliklerle zaman içinde bugünkü halini almasıdır. Eğer bir anda komple tema değişmiş olsaydı bu kadar güçlü trafiği olan bir siteye bile ilk etapta yabancılık hissedebilirdik.

Yeni Gelen Ziyaretçi Yabancılık Çekse Ne Olur?

Bizi bilen bilir:) diyenler varsa hak veriyorum. Doğru. Her bloğun büyük veya küçük çaplı sabit bir kitlesi (abonesi, takipçisi) var. Tema değişikliğinde takipçileriniz sizi unutmaz. “Bu siteye daha önce girmiş miydim” demez tabi ki.

Peki yeni takipçi kazanmak istemez misiniz? Veya mevcut abonelerin sadakat ve geri dönüş oranını yükseltmek istemez misiniz?

Öyleyse onlara yüzünüzü unutturmamanız gerekiyor. Bu benim başıma çok gelir mesela. Aynı bloğu, tesadüfen farklı zamanlarda ikinci kez ziyaret ettiğim olursa hemen takibe alırım. Çünkü oklar o bloğu gösteriyorsa altında güçlü bir neden olduğunu düşünürüm. Bugün yazarkafe aracılığı ile girdiğim kerimpotuk.com.tr isimli bloğu yarın google aramalarında bulup ziyaret edersem şunu düşünüyorum: “Demek ki kerimpotuk.com.tr bloğu kaliteli içerik ürettiği için devamlı oklar kendisini gösteriyor.”

Peki aradan günler geçmesine rağmen 2. kez ziyaret ettiğim kerimpotuk.com.tr adresini günler önce tekrar ziyaret ettiğimi nasıl hatırlayabilirim ki? Siz google aramalarında tıkladığınız her sitenin adını aklınızda tutabiliyor musunuz? Hatta bazılarının url adresini okumadan aradığınız bilgiyi alıp sayfayı kapatıyor olmalısınız.

İşte bu yüzden tüm siteler kendilerine kimlik kazandırmaya çalışır. Göz aşınalığı yaratmak ve buna bağlı olarak algıda olumlu etkiler beslemek isterler. Dijital medyanın bilinen siması olmak için görsel çalışmalar önemlidir. Tıpkı “kurumsal kimlik çalışması” gibi.

Komple temayı değiştirdiğinizde bir anda sakallarını kesen ak sakallı dede gibi yadırganabilir, yabancılık hissi uyandırabilirsiniz. Üstelik, yeni temanızın eskisine nazaran daha güzel olması da bu durumu değiştirmez. O yüzden benim tavsiyem, devrim yapar gibi tema değiştirmektense küçük dokunuşlar ile zamana yayılmış düzenlemelerden yanadır. Eğer komple temayı değiştirmeniz gerekiyorsa, eski temanızda kullandığınız renkleri kullanmayı unutmamalısınız. Hele de logo ile temayı aynı anda değiştirmeniz intihar ile eşdeğer bir hamle olabilir.

Tema Değişikliğinin Seo Açısından Zararı

www.bloggerdersleri.com adresinden alıntı ile ifade etmek daha doğru olur.

Blogger temalarınızı değiştirdiğiniz andan itibaren sitenizin tüm kod dizilimi değişmiştir. Her sayfanın belli bir kod içerik oranı vardır. Blogger temaları söz konusu olduğunda neredeyse sayfayı oluşturan içeriğin %60 , %70 lik kısımı kodlar oluşturur.  Siz temanızı değiştirdiğinizde blogunuzun neredeyse %70 lik kısmını değiştirdiniz demektir. Arama motoru botları sitenize girdiğinde sitenizin eski haline oranla  alakasız bir sayfaya geldiğini fark eder, sayfaların%70 lik bölümü değişmiştir. Bu arama motoru botlarının özellikle Google  gözünde hiçte hoş bir durum değildir.

Aynı zamanda bu yazıda komple tema değişikliği ile düşen ziyaretçi sayısı deneyimi görsellerle anlatılmış. Günlük tekil hit 1/4 oranında düşüş yaşıyor.

ÖZETLE:

Bloğunuzu daha estetik hale getirmek isterken istenmeyen sonuçlar yaşayabilirsiniz. Görsel anlamda tatmin olurken ziyaretçi sayınızda hüsrana uğramamak için bu yazıyı dikkate almanızı öneririm. Özellikle abone ve takipçi kazanımı açısından bilinmeyen (dikkate alınmayan) kısmın altını çizmek istedim.  Dijital medyada marka değeri yaratmak için görsel imajınız çok önemlidir.

Bünyamin Kapıcıoğlu | HizliAdam.com (Rekabet Hız İster)