Network Marketing Yapanların Asılsız Vaatleri
Network Marketing (Ağ Pazarlama) Uzmanlarının En Çok Söylediği Yalanlar
Daha öncesinde Network Marketing İle Para Kazanmak Mümkün mü? başlıklı bir yazı paylaşmıştım. Yazımda network marketing nedir, nasıl işler ve kazanç tablosu hakkında bilgi vermiş; yöntemin istismara müsait bir kazanç yöntemi olduğunu vurgulamıştım. Evet, network marketing bir kazanç yöntemidir. Fakat ne kadar sağlıklı bir yöntemdir? Tartışalım:
1- Gözlemlenen En Başarılı Network Piranhaları Kendi Sistemlerinin Diğerlerinden Farklı Olduğunu İddia Eder.
Kalıp olarak tüm network marketing sistemleri birbirinin aynısıdır. Fakat network marketing mağdurlarının tecrübelerini hızla paylaşmasından kaynaklı, toplum olarak bilinçlenme söz konusudur. Bu bilinçlenme ağın büyümesini baltalayan en önemli etkenlerden biridir. Dolayısıyla network marketing sistemine karşı bir takım önyargıların (NM uzmanlarına göre önyargı) kaldırılması icap eder.
Hemen yeni söylemler bulunur:
“Malesef ki ülkemizde bazı artniyetli insanlar network marketing sisteminin kötü lanse edilmesine sebep olmuştur. Endişelerini çok iyi anlıyorum ve haklısın. Ben de senin gibi düşünüyordum. Hatta network marketing işine ilk başladığımda çok yanlış bir firmayı tercih etmiştim. Neyse ki hatamdan dönme fırsatım oldu ve şuan bu firmada çalıyorum. Bizim firmamız çok farklı. Bizde satış yapmak zorunda değilsiniz. Satış yeteneğin olmak zorunda değil. Çok çalışmak zorunda değilsin, onu yapmak zorunda değilsin, bunu yapmak zorunda değilsin vs vs…”
Bu yöntem, etkili iletişimin temel kurallarından biri olan “empati” yöntemidir. “Seni anlıyorum” diye başlar fakat fikrini değiştirmeye çalışmakla devam eder. Empati yanlış bir tutum değildir. Lakin, empati konusundaki samimiyetleri gerçekten tartışılır. Tartışacağız hiç merak etmeyin 😉
Sürekli farklı olduklarını iddia eden networkçülere sormak gerekir: “Alt üye edinmemi istemeyecek misiniz? Alt üye edinmeden gerçekten iyi paralar kazanabilir miyim?” Bu soruya alacağınız yanıt onların sisteminin yada markasının diğer network marketing sistemlerinden hiçbir farkı olmadığını size gösterir. Zaten farkı olsa adı network marketing olmaz. Kısacası network marketing başlığıyla sunulan iş modelleri arasında fark aramanıza gerek yok. Hepsi birbirinin aynısıdır. Farklıyız söylemlerine itimat etmeyin.
2- Tipik Bir Network Piranhası Önce Prim Sistemini Kabullendirmeye Çalışır
İşini güzel yapan bir network marketing uzmanı, kazanç tablosunun nasıl işlediğini anlatır. Network marketing pramitlerinde alt üye edindikçe artan bir kazanç rüyası söz konusudur. “Alt üye yap, alt üyenin satışlarından para kazan. Alt üyen kendisine alt üye yaparsa; o üyenin satışından da para kazan. Bu şekilde kısa sürede zengin olabilirsin” Şeklinde vaatler verilir.
Fakat geleneksel pazarlamada kazanç dağılımı alt üye şeklinde ilerlemez. “Daha fazla sorumluluk al daha fazla prim kazan” şeklinde işler. Daha fazla sorumluluk: daha çok insanı yönetmek, daha çok insanın davranışından sorumlu tutulmak anlamına gelir. Networkerlar sözde bunu yapar fakat uygulamada durum hiç de öyle değildir. Size bir üyelik satılır ve peşinden ek bir sorumluluk verilir: “Eğer üyeliğe verdiğin ücreti geri kazanıp kara geçeceksen, sen de alt üye kazandırmalısın. Aksi halde bireysel satışlarınla harcadığını geri kazanmak çok uzun zaman alacaktır” Fakat geleneksel pazarlamada mağaza satış danışmanına “bize yeni personel bulacaksın aksi halde sana çok az prim öderiz ya da maaşını vermeyiz. Çok kazanamazsın” denmez.
O yüzden: network marketing prim dağılım sistemi ile geleneksel pazarlamadaki prim dağılım sistemini ayıran o ince çizgiyi göz ardı etmemek gerekir. Biri köle ticaretine benzer diğeri ürün ticaretine.
3- Bedel Ödemeden Zengin Olmayı Vaat Ederler:
Ticaret yapanların zengin olmasındaki en önemli etken sermayeleridir. Daha çok sermayesi olan ve işi doğru yapan insanlar düşük sermayeli insanlara göre daha fazla kazanır. Az önce bahsettiğim risk konusuyla paraleldir. Yüksek sermaye yatıran birisi kaybederse belki hayatının geri kalanını borç batağında sürdürecektir. Düşük sermaye ile ticarete atılan birisi ise kaybetmesi durumunda toparlaması daha kolaydır. Aksi durum kabul edilemez zaten. Trilyon yatırıp asgari ücret değerinde kar beklemek ile asgari ücret yatırıp trilyonlarca kar beklemek ne kadar sağlıklı olabilir? (İstisna durumlar muhakkak olur. Kaideyi bozmayacak şekilde)
Sermayesi olmayan insanlar profesyonel iş hayatında kariyer edinerek sermaye biriktirdiğinde ticarete atılabilir ve gerçekten zengin de olabilir. Fakat zenginlikten önce bir bedel söz konusudur. Eğer babanız yada atanız sizin yerinize bir bedel ödememişse ve siz zengin olmayı hayal ediyorsanız o bedeli sizin ödemeniz gerekir. Çalışarak, öğrenerek, bilgi veya para biriktirerek vs. Facebook’u icat edip zengin olmak da bir bedeldir. Çünkü bilgiye, girişkenliğe, fikir üretmeye dayalı bir terleme söz konusudur. Hosting nedir? domain nedir? Web sitesi nedir? gibi soruların yanıtını bilmeden bir facebook yaratıcısı olamazsınız.
Network Marketing piranhaları ise sizden 300-500 dolar ister ve az çalışıp çok kazanmayı vaat eder. Çünkü onların piramit sistemi vardır. Eğer ikna yeteneğiniz çok iyi değilse, satış kabiliyetiniz yoksa pek de sorun teşkil etmez. Yeter ki alt üye olun. Sizi geliştireceklerini vaat ederler. Sizi bir mülakata tabi tutmazlar. Oysa ki geleneksel pazarlama şirketleri satıcılarını ince eleyip sık dokur ve işi gerçekten yapabilecek insanları tercih ederler. Üstelik onlardan işe giriş için para istemezler. Alt üye asla istemezler. Yeni personel kazanımını şirketin insan kaynakları departmanı gerçekleştirir. Çünkü onlar mülakat teknikleri uzmanıdır ve doğru kişileri işe kabul etmekle sorumludur. Doğru bir firmada işe girebilmek bir bedel ister. Prezentabl olmanız, kendinizi geliştirmiş olmanız, iyi bir ifade yeteneğine sahip olmanız, bilgili olmanız vs beklenir. İnsanın kendini bu özelliklerle donatması bir bedeldir. Hayata karşı ödenmesi gereken bedel ödenmişse hayattan alınması gereken alınır. Daha fazla bedel ödeyen daha yüksek gelirlere sahip olabilir. Bu normaldir. Normal olmayan network marketingcilerin sizden bedel olarak sadece 300-500 dolar istemesidir. Başka hiçbir vasıf aranmaz. (farklı olduğunu iddia edenler de “inanırsan yaparsın” söyleminden öteye geçmezler) Zengin olmak için 300 dolarlık sermayenin yeterli bir bedel olduğunu düşünüyorsanız hemen network marketing işine başlayabilirsiniz.
4- Yılın Büyük Bir Kısmını Tatil Yaparak Geçirdiklerini ve Çok Az Çalıştıklarını Söylerler:
Bazen haklıdırlar. Eğer birçok insan mağdur edilip sisteme dahil edilmişse ve mağdurlar kendi yatırımlarını kurtarmak ya da hayallerine koşmak isterse alt üye kazanmak uğruna başka kişileri mağdur edebilir. Vasıflı vasıfsız herkesin dahil edilmeye çalışıldığı bu mağduriyet zincirinde grup lideri piranha artık çalışmak zorunda değildir. Alt üyeden kazan, alt üyenin alt üyelerinden kazan mantığı devam ettikçe ana piranha besleniyordur. Üretici veya sermaye sahibi olmadığı halde çalışmadan para kazanabilecek birine hizmet etmek ne kadar mantıklıdır? Zamanında çalışmış olması onun satılan üründe sermaye ortağı olduğunu göstermez. Firma batarsa kendisi hapse atılmaz ya da borçlu tutulmaz. Aylık kazancı dışında kaybedeceği hiçbir şey yoktur. Komik değil mi? Risk yok, sorumluluk yok, mal yok, sermaye yok, çalışmak yok ama sabit kazanç var. Halen daha mantıklı olduğunu iddia etmeleri dahi doğanın dengesine, insanın yaradılış fıtratına, dünyanın imtihan dünyası olduğu inancına (birçok dinde ortak) karşı bir düşüncedir. Nereden tutsanız elinizde kalır.
Yukarıdaki paragrafa karşılık bazı networkerların yorum yapacağını tahmin ediyorum. Daha öncesinde yaptılar biliyorum 🙂
“Bizim sistemimizde liderler yattığı yerden para kazanamaz. Alt üyelerini sürekli takip etmek ve geliştirmek zorundadırlar. Hatta bazı alt üyeler liderlerden fazla kazanır. Dolayısıyla pozisyon yükseldikçe daha çok çalışmak gerekir” şeklinde açıklamalar duyarsınız.
Peki pozisyon yükseldikçe daha çok çalışmak, daha çok insandan sorumlu olmak ve sürekli onları geliştirmek gerektiği halde yılın büyük bir kısmını tatil yaparak geçirmek ne demek oluyor? Bu ne yaman çelişkidir.
5- Kendi İşinin Patronu Olmayı Vaat Ederler.
Evet yine doğruyu söylüyorlar. Kendi başınıza salla baş takılma lüksünüz vardır. Patronluk kısmı işte sadece bu kadardır. Kimseden emir almak zorunda değilsiniz. Çok satmak zorunda değilsiniz. Çok çalışmak zorunda değilsiniz. Fakat bunların hiçbirini yapmazsanız para da kazanamazsınız. Bunu bir avantaj gibi sunmak bile trajik komediden ibarettir. Bu mantıkla düşünürsek herkes kendinin patronudur zaten. Patron olmayı başkası tarafından yönetilmemek ve kendi zamanını yönetmek olarak tanımlayan network piranhaları, disiplinsiz patronların fakir patronlar olacağından pek bahsetmezler. “Boş gezenin boş kalfası” söylemi de patronluk ifade eder. Böyle patronluk ne ifade eder onu tartışmak gerekir. Bedelsiz patronluk bundan ibarettir.
6 – Network Marketing İşi Yaparak Ev ve Araba Aldıklarını İddia Ederler:
Günümüzde düşük gelirli insanların maddiyata dayalı en büyük hayalleri ev ve araba sahibi olmaktır. İnsanlar evsiz yaşayamaz. Dolayısıyla ev sahibi olamayanlar maaşlarından büyük bir fedakarlık ederek kira öderler. Her ay ödenen kira bedelinin ceplerinde kalması ise ekonomik özgürlükleri için çok önemli bir unsurdur. Dolayısıyla insanların maddiyata dayalı en büyük hayallerinden birinin ev olması gayet normaldir. Bunu tahmin/deneyim edinmek için zeki bir networkçü olmaya gerek yok!
Aynı şekilde araba lüks yaşamın bir parçasıdır. Toplu taşıma araçlarında ayakta seyahat etmek ve güzergaha mutabık kalmak ile kendi aracınızla özgürce ve konfor içinde seyahat etmek iki uç noktanın tablosudur. Bebeklikten beri oyuncak arabalarla büyümüş olmak da tutkunun bir parçasıdır. Bunun dışında gösterişi seven kişiler için de araç sahibi olmak inanılmaz bir hazdır.
Baktığımız zaman ev ve araba fiyatları dünyanın en pahalı harcamaları olarak değerlendirilebilir. İşte bu harcama özgürlüğünü vaat etmek insanı zaaf duyduğu kanaldan yakalamaktır. Networkçüler bunu çok iyi yapar. Her network piranhasının ya kendisi ya da lideri muhakkak yokluktan çıkmış ve sonrasında ev, araba sahibi olmuştur. Bu gibi başarı hikayelerini network marketingcilerden sürekli duyarsınız. Bu konuda dürüst olabilirler. Fakat mal varlığının nereden geldiği, nasıl elde edildiği konusu hep bir muammadır. Babadan mı kaldı, başka insanlar mağdur edilerek mi kazanıldı, çok mu çalışıldı yoksa yılın çoğu zaman dilimini tatil yaparken mi kazanıldı, legal miydi, illegal miydi, o varlıkta kaç kişinin göz yaşı vardı vs sorularını değerlendirmek gerekir. Keza networkçüler az çalışıp çok kazandıklarını iddia ettikçe bu sorular tekrar tekrar düşünülmelidir.
7- 21. Yüzyılın Ticaret Modeli Olduğunu Söylerler
Bu durumda gelecekte herkes dükkanları kapatıp birbirine tavsiye yöntemi ile para kazanacak gibi görünüyor. Sözde Avrupa’nın gözde eyaletlerindeki okullarda, network marketing ders konusudur. Çok önemlidir. Geleceğin iş modelidir. Bazen emeklilik sistemine benzetilir. Bir süre çalışır sonra çalışmadan para kazanırsın. Halbu ki emeklilik sisteminde her ay maaşından sigorta bedeli kesilir ve bir kısmı emeklilere verilir. Siz emekli olduğunuzda ise çalışanların ödediği sigorta primleri sayesinde maaş alırsınız. Network marketing sisteminde her ay bedel ödeme söz konusu değildir. Gerçi network marketing sisteminde hep bir kolaycılık, kolay yoldan para kazanma söz konusu olduğu için bu maddeyi çok da tartışmaya gerek yoktur. Herşey ortada zaten.
8- Network Marketingciler 21. Yüzyılın İletişim Aracını İyi Kullanırlar.
İş modelleri çağımızın mantıklı ve bilinçli insanlarına hitap etmese de kullandıkları iletişim araçları çağımızın zeki insanları tarafından geliştirilmiş araçlardır. İnternet. İnsanlar merak ettiği her şeyi internetten araştırabiliyor. Hal böyleyken network marketing piranhaları internetteki tüm olumsuz eleştirilere cevap yetiştirmek zorunda kalıyor. Bunu yaparken de birçoğu iletişim bilgilerini paylaşıyor. Günah çıkartırken alt üye toplama çalışmaları da hızla devam ediyor. Eğer o piranhalardan biri sizseniz yorumlarınızı eksik etmeyin. Seviyeyi düşürmedikçe tüm yorumları onaylayıp yayınlayacağım. Yok ben etik networkçüyüm diyorsanız “piranha” söylemini üzerinize alınmayın lütfen.
Yine sonlandırmak istemediğim makalelerimden birini okudunuz. Sabrınız için teşekkür ederim.
Özetlemek gerekirse:
1- Çok kazançlı bir prim tablosundan söz edilir
2- Diğerlerinden farklı olduklarını iddia ederler
3- Bedeli ödenmemiş zenginliğin hayalini kurdurturlar
4- Dünyayı gezdiklerini ve sürekli tatil yaptıklarını iddia ederler
5- Kendi işinizin patronu olmayı vaat ederler
6- Yüksek gelirle elde edilebilecek mal varlıklarının hayalini kurgularlar. Ev, araba, yat, kat vs.
7- 21. Yüzyılın ticaret modeli olduğunu vurgulayarak hipnotik bir kelime olan “YENİ” kavramı üzerinden yürürler.
8- İnternette günah çıkartmayı çok severler ve bunu yaparken üye kazanımı için iletişim bilgisi vermekten hiç geri kalmazlar
Piranhalara yem olmamanız dileğiyle… İyi Bloglar
Bünyamin Kapıcıoğlu | HızlıAdam | İş Dünyasında Rekabet Hız İster
Hocam o kadar iyi anlatmışsınız ki, prim yaptıkları tüm konuları, boş vaatlerini anlatmışsınız. Var olun
Usta helal olsun bu firmalarla ilgili açıklamayı tertemiz yapmışsın. Ben hiç düşmedim Allah’a şükür. Ama düşenleri görüyorum sürekli. Baştaki piranalar sahnede öyle bir anlatıyor. VE binlerce insan toplu olarak boş hayaller peşine düşüyor. Kendimle ilgili bilgi vermem imkansız. Ama 1. Elden şahitim anlattıklarınıza
Hayal satıyorlar işte. Olayın özeti bu
Daha önce denedim ama üyelik ve satış baskısı ve whatsapta grupların bitmek bilmeyen msjlardan bıktım. Çok kazandıran bişey değil 10 20 üyeliği yeterli puana gelen satışa çok az örn. 400 lira gibi maaş verirler oda yetersiz çok emek harcatıp ederini vermeyen bi sistem