Artık Tüm Satıcılara 1000 TL Maaş
Özel sektörün acımasızlığı herkesin maaşını ortalama 1000 TL’ye sabitlemeye başladı. Bu yazıyı yıllar sonra okuduğunuzda 1000 TL gidecek yerine 2000 TL gelecek olsa da değişmeyen tek şey vasıflı ile vasıfsız fark etmeksizin birbirine çok yakın maaş alacak olması. Genellikle turnover oranının yüksek olduğu sektörlerde maaşlar hep standarttır. %10 veya %20 değişiklik gösterebilir.
Bu duruma en sık şahit olan meslek sahipleri satış danışmanlarıdır. Satış danışmanları/Satış temsilcileri satış konusunda çok deneyimli olsalar da olmasalar da iş değişikliğinde karşılarına çıkacak maaş teklifi hep 1000 tl civarındadır.
Tam bu noktada “Prim” açıklaması devreye giriyor. “E ama prim veriyoruz. Primlerle gelirinizi ikiye katlayabilirsiniz. Bazen üçe de katlayabilirsiniz. wuuhuuuu….”
Ha*iktir! diyesim geliyor!
:/evet prim veriyorlar ama sizden beklenenin en iyisini yaptığınız zaman veriyorlar. Üstelik şube potansiyeli hedeflenen ciroya yetmiyorsa sizden beklenenden çok daha fazlasını yapsanız dahi prim alamıyorsunuz? Dış dünyayı siz yönetmediğiniz için primin hiçbir garantisi yok değil mi?
Bir satış danışmanı iki ay üst üste prim almaya hak kazanamazsa ekonomisi tepe taklak oluyor. İşe girerken maaş teklifinin yanında süslenip püslendirilen primler nerede demeye başlıyor.
Olayın bir de şu boyutu var:
İstanbul’un Anadolu yakasında 10 şubesi olan bir firmada çalıştığınızı düşünün. Firma genelinde gerçekten çok iyi prim kazanan satış temsilcileri vardır. Fakat hangi şubede çalıştıkları çok önemli. Ekonominin döndüğü yerlerde her zaman daha çok kazanırsınız. Kadıköy şubesi ile Tuzla şubesi arasında ciddi gelir farkı olacaktır. Çok eski iş deneyimlerimden biliyorum. Tuzla şubesinde ne yaparsam yapayım firmanın görmek istediği rakamlara ulaşamıyorduk. Polyannacı olması gereken bölge yöneticileri hep iyi şeyler olacağına inanır ve hedefleri buna göre belirlerdi. Lakin iyi şeyler her defasında Kadıköy şubesinde olurdu. Personel rotasyon çalışmaları da problemin personelde değil bölgede olduğunu kanıtlardı. Dolayısıyla Tuzla şubesi personeline 1000 tl + alamadığı prim verilirdi.
Her firmanın birkaç tane yüksek trafiğe sahip şubesi veya potansiyeli yüksek bölgesi vardır. Bunun dışında çalıştığı bölgelerdeki personeller 1000 TL almaya devam eder. Genel çalışan ortalamasını aldığımızda adam başı 1000 tl sonucu ortaya çıkar.
Durum böyle olunca insan düşünüyor tabi:
“Mülakatlarda onca test, soru, ince eleyip sık dokumalar vs ne anlama geliyor?” Madem piyasa ortalamasında bir maaş teklif edilecek; neden piyasa ortalamalarının üzerinde bir personel arıyorsunuz? Eline hiç bez almamış temizlik personeli de 1000 tl alıyor, çaycı da 1000 tl alıyor. Vasıflısı 1000 tl, vasıfsızı 1000 tl alıyor. Daha altında bir maaş zaten teklif edilemez. Peki sektörde kendini yetiştirmiş, diksiyonu düzgün, prezentabl, ikna yeteneği yüksek, takip ve analiz yeteneği olan, iletişimi güçlü bir aday neden 1000 tl alsın? Primmiş:)
Benim Tavsiyem:
Eğer bu soruları siz de soruyorsanız tercihlerinizi trafiği yüksek bölgelerdeki potansiyel şubelerden yana yapmalısınız. İş görüşmesinde çalışmak istediğiniz şubeyi veya başvurduğunuz şubeyi belirtmelisiniz. Eğer trafiği düşük bir bölgede çalışmanız isteniyor ve maaş olarak 1000 tl teklif ediliyorsa görüşmeyi terk etmek en hayırlısı olacaktır. (Size verdiğim bu tavsiyeyi bizzat kendim uyguladım ve 14 şubeli bir işletmenin potansiyeli en yüksek şubesinde işe başladım. Tahmin edersiniz ki ben ve diğer şube arkadaşlarım firmanın primlerinden en çok payı alıyoruz) Herkese bol kazançlar…
Bünyamin Kapıcıoğlu