Sinerji Oluşturarak İşinizi Eğlenceli ve Kazançlı Kılın

Sinerji, bir araya gelen değerlerin toplam değerden daha büyük olmasını sağlayan işbirliğine denir. Herhangi bir firmayı buna örnek gösterebiliriz.

Şöyle yorumlayalım: Yöneticinin vasıfları, yönettiği kişiler olmadıkça bir anlam ifade etmez. Yönetilenler ise tek başlarına bir yöneticinin (daha doğrusu bir organizasyonun) beklentilerini karşılayamaz. Toplam 20 kişilik bir ekipte herkesin kendi vasıflarını ortaya koyarak oluşturduğu aksiyon, günün sonunda profesyonel bir işe dönüşmüş olur. Dolayısıyla, güçler birliği toplamda 20 kişilik bir kadroyu değil; bir markayı oluşturmuş olur. Gelir üreten, toplumsal fayda sağlayan bir marka/firma.

Peki,

Bunun adı “takım oluşturmak” değil midir? Tam olarak değildir ama yakın ilişkileri olduğunu söylemek mümkün.

Takım Oluşturmak: Bir grup insanı bir araya getirerek ortak amaca hizmet etmesini sağlamaktır. Sinerji tam olarak bu değildir. Sinerji, takım ruhu oluşturmaktır! Evet, takıma ruh veren kavramın adı sinerjidir. Öyleyse yeni sorumuz:

Takım ruhu nasıl geliştirilir? (Sinerji nasıl oluşturulur?)

Takım Çalışmaları İçin Etkin Sinerji Oluşturma Teknikleri

Birçok şirkette şahit olduğum asinerjik manzara şu şekilde: Genel merkez çalışanları kendilerini saha/şube çalışanlarından daha değerli görüyor. Yazışmalarda ve diğer iletişim araçlarında bu durum gözlerden kaçmıyor. Oysa ki sahada çalışanlar satış yapmasa, genel merkezde ne üretime, ne de muhasebeye gerek kalır. Aynı şekilde genel merkezde üretim ve planlama yapılmasa saha diye bir şey olmaz. O halde, sürecin tamamlanmasına destek olan bütün personellerin eşit öneme sahip olduğu gerçeğini asla unutmamak gerekir. Herkes, yaptığı işin bir başkası tarafından tamamına erdirilmedikçe bir faydaya dönüşemeyeceğini kabullenirse sinerjik bir çalışma ortamı oluşur.

İş için kararlar alırken ortak akıl yürütmek sinerjik ortam oluşmasını sağlar. Yapılan beyin fırtınası, bir ürünün geliştirilmesi veya işin yapılış şeklinin değiştirilmesi hakkında olabilir. Takım içi sorumluluklarla alakalı veya diğer iş ortaklarıyla alakalı da olabilir. Kısacası şirket adına alınan kararlarda mümkün olduğunca fazla personelin fikrini almak gerekir.

Bu tip fikir alışverişi her zaman firma çıkarlarına hizmet edecektir çünkü problemleri bulup çözümün yollarını tartışmak gerekir. Problemi bulmanın en iyi yolu ise çeşitli sorularla problemi ortaya dökmekten geçer. Sihirli soru veya soruları kimin soracağını bilemezsiniz. Sorular çoğaldıkça doğru soruya ulaşma ihtimali artar. Soruların yönlendirmesiyle uygun çözümler de bulunmuş olur. Dolayısıyla, çözümde herkesin bir payı olmuş olur.

Sorunların üstesinden birlikte gelmek bir sinerjidir. 

Kendisini takımın dışında hissedebilecek personelleri de takımın içine çekmek takım ruhunu destekleyecektir. Örnek: Şirketin temizlikçisine “sabah masamı temizlemeseydin bugün çat kapı gelen iş görüşmem asla başarılı sonuçlanmazdı çünkü adam çok titizdi. Çok teşekkür ederim. Çok iyi düşünmüşsün” dediğinizde artık şirketin temizlik görevlisi de kendini takımın bir parçası olarak görebilir. Bu bahsettiğim yöntem, klasik takdir etme yönteminden farklı olarak karşı tarafa yaptığı güzel işin sonuçlarını anlatmayı da içerir. Bu yüzden takdir edilen kişi yeni bir perspektif kazanır ve işlerin doğru yapılmasında kendisinin de önemli bir rolü olduğunu fark etmiş olur.

Ortak sevinçler yaşamak sinerjik ortamı destekler. Bir departmanın başarısına diğer departmanların da sevinmesi, mutluluğunu ifade etmesi gerekir. Üstelik kendi görev alanlarını etkilemese dahi. Örnek: Firmanın yazılım ekibi tarafından zor bir işin üstesinden gelindiğinde satış ekibinin bundan büyük mutluluk duyması ve bu mutluluğu yazılım ekibiyle paylaşması gerekir. Aynı şekilde firmanın iyi bir satış/iş ortaklığı vs gerçekleştirmesi durumunda yazılım ekibinin alkışlaması gerekir. Tam aksine, taraflardan biri “ben işime bakarım. Beni ilgilendirmez” derse eğer asinerjik ortam oluşur. Bunun önüne geçmek için her başarıyı ilan edici alarm sistemleri kurulabilir. (manuel veya otomatik)

X departmanın başarısını tüm firma ile paylaşma sorumluluğu daha çok yöneticilerdedir. Ya da her satış gerçekleştiğinde “goool” ses efektinin tüm ofiste yankılanmasını sağlamak da mümkündür. Bunlar ilk aklıma gelen yöntemler. Bunun gibi yüzlerce yöntem bulunabilir. Amaç, lokal başarıların genel bildirimini yapmaktır. Bu şekilde insanlar birbirini takdir etme fırsatını bulur ve güzel bir şeyin gerçekleştiğini ifade eden uyarıcı ile hep birlikte mutlu olmayı başarırlar.

Özetlemek Gerekirse:

• Her çalışanın eşit öneme sahip olduğunu idrak etmek,
• Ortak akıl yürütmek ve ortak kararlar almak,
• Takımın dışında olduğunu düşünen personeller varsa onları da motive ederek takım ruhunu aşılamak,
• Ortak sevinçler yaşamak ve takdir etmek

takımlara ruh kazandıran en önemli sinerji yöntemleridir. Bu yöntemlerin uygulanabilmesi için temel gereklilikler ise şu şekildedir:

Takım Ruhu (Sinerji) Oluşturmak İçin Temel Gereklilikler

1. Doğru İletişim: Her organizasyonda olduğu gibi kişiler arası iletişimin güçlü olması gerekir.
2. Yeterlilik: Takımdaki herkesin vasıflarına uygun sorumluluklara sahip olması gerekir.
3. Doğru Kompozisyon: Becerilerin birbirini tamamlayıcı özellikte sergileniyor olması gerekir.
4. Güven Ortamı: Takımdaki herkesin birbirine saygılı ve dostane ilişkilere sahip olması önemlidir. Kimsenin kafasında, bir diğer takım arkadaşı hakkında soru işareti olmaması büyük avantajdır.
5. İşbirliği: Bireysel yeteneklerle ön plana çıkmaya çalışmak yerine gücü ve enerjiyi dengeli kullanıp takım halinde ön plana çıkmak gerekir.

Büyük takımlara, büyük işlere ve büyük kazançlara sahip olmanız dileğiyle…

Bünyamin Kapıcıoğlu