Üretkenliğin ve Girişimciliğin Önündeki Engeller
Geçtiğimiz günlerde genç bir girişimci bir fikir ile kendini tanıttı. Çok basit ama farklı bir fikir olduğunu söyleyebilirim. ABD’de bir genç patates üzerine tebrik mesajları yazıp isteyen kişilere gönderiyor ve ayda 10.000$ gelir elde ediyor. Aşağı yukarı 30 bin Türk Lirası ediyor. Haberi ilk gördüğümde düşünmüş ve üretmiş dedim. Belki de hepimizden bu tür fikirler çıkabilir. Ama bu fikrin çıktığı yer ABD olmuş. Bunun gibi birçok fikir üretilebilir ve fikirler gerçek dünyaya yansıdığında önemli işler başarılabilir.
Ama diye başlamak istiyorum;
Girişimcilik adı altında üretilebilecek önemli fikirler bizim topraklarımızdan çıkmıyor, çıkamıyor. Bunda etkili olan çok önemli dış faktörler var. İyi fikir üretmek bazı şartların var olmasıyla birlikte geliyor. Bu şartlar binlerce Dolar sermaye sahibi olmak değil. Bazı şartlar vardır ki olması gerekir ve bu şartları değiştirmek de çok mümkün değildir. Bahsedebileceğim en önemli koşul “huzur” ortamı olacaktır. Bu “Huzur” ortamının içinde birçok önemli nokta var. Bir gençten fikir üretmesini diğer büyük girişimciler gibi(Mark Zuckerberg-facebook kurucusu) çok büyük işler başarmasını beklemek eğer bu huzur ortamı yoksa ulaşılması güç bir hayal olarak kalacaktır.
Daha derinlerde engeller var;
Her birey kendi hayatını sürdürebilmek için çaba içine girer. Bunun için çeşitli yollara başvurur. Eğitim, iş kurmak gibi fikirler ile hayatının geri kalanını ekonomik sıkıntı çekmeden sürdürmek ister. Gelecek kaygısı ise bireyi tek yönlü bir yola iter. Ülkemizde bu durum çok açık yaşanıyor. Ekonomik istikrasızlık, artan işsizlik, hayat pahalılığı gibi olumsuz nedenler her bireyin gelecek konusunda endişelenmesi için yeterli oluyor. Bir de siyasal belirsizlik, güven ortamının oluşmaması iş arayan bireylerin de inancını yitirmesine neden oluyor.
Fikir üretip gerçek dünyada yer bulmasını sağlamak bu dış şartlara oldukça bağımlıdır. Şartlar insanları tek bir yere doğru sürüklemektedir. Bu yol; kolay yoldan sürekli bir gelir elde etmek düşüncesidir ve gelecek için endişe duyan, henüz iş yaşamına girmemiş her bireyi derinden etkilemektedir. Bireyler artık bu noktada başka girişimleri düşünmüyorlar. Ekonomideki istikrarsızlık her bireyin kafasında bir belirsizliğe neden olurken aynı zamanda bireyin üretmekten ve diğer başka girişimlerden vazgeçmesi için yeterli oluyor. Bu şartlar bireyi yoğun bir stres altında tutuyor. Artık o birey için büyük girişimlere adım atmak ütopik bir çaba haline geliyor.
Bireyde başlayıp genele doğru ilerleyen bir sorun;
Girişim adına eksik kaldığımız için ülke olarak da üretemeyen bir konumdayız. Birçok önemli ürünü ithal ediyoruz. Sonuçları ise bize hep olumsuz olarak yansımaktadır. Haberlerde sürekli duyulan cari açığa da ithalatın ihracattan daha fazla olması neden oluyor. Turizm gelirleri gibi gelirler cari açığa bir ilaç olurken, ihracatın ithalatı karşılamaması sürekli duyduğumuz cari açığa neden oluyor. Üretim yapıp bu üretimi ihraç etmek kalkınma için çözüm. Bir örnek verecek olursak; aslında hepimiz Tayvan adlı ülkeyi çok iyi tanıyoruz. “Ben hiç tanımıyorum.” diyebilirsiniz. Ancak Tayvan 1950’li yıllarda çok fakir bir ülkeyken şimdi ise hepimizin kullandığı bilgisayarların ana kartlarını ve diğer donanımlarını üreten lider bir ülke konumunda. Bu gelişimi aynı şekilde başaran Güney Kore’de aynı şekildedir. Önemli olan nokta, yani onların dikkate aldığı nokta: Kaliteli üretim, Kaliteli eğitim!
Yazar Hakkında:
Kendimi birkaç cümle ile tanıtmak istiyorum.
Üniversite Eğitimimi Gazi Üniversitesi Kamu yönetimi bölümünde tamamladım. Yabancı dilim İngilizce. İlgi alanlarım girişimcilik, kariyer, kişisel girişim. Bunları içeren de bir blogum var. Kendi düşüncelerimi de katarak yararlı bilgileri okuyucularıma aktarmak niyetindeyim.
Aktarmak istediklerim arasında ekonomik sorunlar da var. Bu noktada, kalkınmanın teknoloji üretimi ve kaliteli eğitimden geçtiğine inanmaktayım. Bununla ilgili çeşitli örnekleri de yazılarımda incelemekteyim.
Sinan Taylan Ayıkol |
faydalı bir yazı olmuş teşekkürler
blog kaldırıldı yazıyor başka bloğu var mı yazarın acaba
Sinan Taylan bey misafir yazar olarak bu içeriği göndermişti ve değerli bir makale olduğu için yayınladım. Bloğun kaldırıldığını bilmiyordum. Bağlantı linkini sildim. Arkadaşın başka bloğu yok sanırım. (Benim bildiğim yok)
Güzel bir yazı. Ama bu engeller çevresel koşullar kadar kişilerin kendi iç dünyaları ile ilgili. Güç içimizde yani.
Elinize sağlık gerçekten çok faydalı bilgiler paylaşıyorsunuz